/

Hamilelik ve Tiroid Hastalıkları

Tiroit hastalıkları ülkemizde sık görülen rahatsızlıklardandır. Genel terim olarak Guatr kullanılsa da, guatr sadece tiroit bezinin büyümesidir. Tiroit bezi beyinde hipofizin ön bölgesindeki bölümden salgılanan TSH adındaki hormonun uyarısı ile tiroit hormonları salgılar. Bu hormonların vücuttaki varlığı kalp damar dolaşımından tutun da tüm vücut metabolizmasında işlevleri vardır. Tiroit hormonlarının az veya çok salgılanması ile vücutta çok belirgin işlev bozuklukları meydana gelir. Bu nedenle günlük hayatta olduğu gibi hamilelikte de tiroit bezinin düzenli çalışması çok önemlidir.

Hamilelikte rastlanan tiroit bozuklukları yaklaşık % 2 civarındadır. Hamilelikte normalde de tiroit bezinde bazı değişimler meydana gelmektedir. Tiroit bezi hamilelikte biraz büyür ve salgılanan tiroit hormonları artar. Buna rağmen tiroit hormon fazlalığı bulguları görülmez. Çünkü salgılanan bu fazla hormonlar, östrojen etkisiyle salgısı artan tiroit hormonunu bağlayan protein tarafından etkisiz hale getirilir. Bu nedenle hamilelikte T3 ve T4 adı verilen tiroit hormonları düzeyleri artmış saptanır.

Anne karnındaki bebeğin tiroit bezi ise yaklaşık 10 ile 12 haftalar arasında işlev yapmaya başlar. Bebeğin merkez sinir sisteminin gelişiminde önemli rol oynar. Sadece bebeğin salgıladığı tiroit hormonları değil, plasentadan geçen anneye ait tiroit hormonları da bu gelişimde önemli rol oynar. Bu nedenle annenin aldığı gıdalarda yeterli iyot varlığı çok önemlidir. Kandaki iyot tiroit hormonlarının üretilmesinde çok önemlidir ve iyot eksikliği olan bölgelerde bebekte tiroidin az gelişmesi ve çalışmasına bağlı doğuştan guatr sık görülür.

Tiroit hormonlarının fazla salgılandığı duruma hipertiroidizm, az salgılandığı duruma ise hipotiroidizm adı verilir.

Hipotiroidizmde ileri derecede halsizlik, üşüme, hızlı kilo artışı, adetlerde düzensizlik, hamile kalmada zorluk, deride kuruluk ve erken bebek kaybı gibi sorunlar görülür. Hipotiroidizmin en önemli sebeplerinden biri Hashimoto Tiroidit adı verilen rahatsızlıktır. Hashimoto hastalığında kişide kendi tiroit hücrelerine karşı bağışıklık sistemi harekete geçer ve tiroit hücrelerini yok eder.

Hipertiroidizmde ise en sık bulgu çarpıntı, kilo kaybı, aşırı terleme ve çok sık dışkılamadır. Uzun dönemde ise dışardan tiroit bezinin büyümesi (guatr) ve gözlerin ileri doğru çıkıntı yapması görülür. Hamilelikte ise erken dönemden itibaren tedaviye cevap vermeyen kusmalar ile kendini belli eder.

Tiroit hastalığı düşünülen hamilelerde TSH, T3 ve T4 adı verilen hormonların düzeyine bakılır. Hipotiroidizmde dışarından tiroit hormonu içeren ilaçlar verilir. İlacın yeterli olup olmadığını görmek için TSH hormonu takip edilir. Bu ilaçlar hamilelikte emniyetlidir, bebeğe zararı yoktur.

Hipertiroidide ise tiroit bezi işlevini engelleyen ilaçlar verilir. Bir kaç tür ilaç bu amaçla kullanılır. Fakat hamilelikte emniyetli olan tek ilaç Propylthiouracil ‘dir. Hamilelikte öncelikle bu ilaç tercih edilmelidir.

TROİDİN DÜZENLİ ÇALIŞMASI ŞART

Eğer hipertiroidi tedavi edilmezse, plasentayı geçen fazla tiroit hormonları bebeğin tiroit bezini baskılayarak doğuştan hipotiroidiye sebep olur.

Görüldüğü üzere tiroit hastalıkları hamilelikte son derece önemlidir. Başarılı bir hamilelik için tiroidin düzenli çalışması şarttır. Az çalışan tiroit ya hamile kalmayı engeller veya erken düşüklere sebep olur.

Bununla birlikte en önemli konulardan biri de yeni doğan bebeğin tiroidinin de tetkik edilmesidir. Bebek hastaneden taburcu olmadan önce veya ilk kontrolünde mutlaka TSH bakılmalıdır. Çünkü doğuştan hipotiroidizm hem bebeğin vücutsal hem de zekâ gelişimini engeller. Yapılacak olan basit bir testtir. Hipotiroidizm varlığında verilecek bir ilaçla bebeğin geleceğini kurtarmış oluruz.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.