Tüp bebek tedavisi uzun soluklu bir maraton gibidir. Bu maratonun sonunda ilk ödül hamilelik haberi olup,asıl ödül dokuz ay sonra sağlıklı bir bebeğin dünyaya gelmesidir. Bu uzun süreçte çiftlerin yaşadığı sıkıntıları, bu işle uğraşan hekim ve ekibi de yaşamaktadır. Her olumlu tedavi ekibin moralini daha da arttırırken,olumsuz sonuçlanan tedaviler sonrası da en az aile kadar üzüntü yaşamaktadır. Bu nedenle her çiftin her yönden değerlendirilmesi gerekmektedir. Bunun yanında iyi bir tedavi protokolü ve titiz yumurtlama takibi ve laboratuvar çalışmasını takiben dikkatli yapılan embriyo transfer işlemi sonucu etkilemektedir.
Tüp bebek tedavisinde başarıyı arttıran birçok uygulama da günümüzde kullanılmaktadır.
Embriyo dondurma
Tüp bebek tedavisinde amaç an az sayıda kliteli embriyo ile sağlıklı bir hamilelik elde etmektir. Günümüzde transfer edilmesi önerilen embriyo sayısı belirli kraterlere göre değişmektedir. Transfer sonrası kalan kaliteli embriyoları dondurularak saklanması, çift için ilave bir şanstır. Bu saklanan embriyoların ileride tekrar çözülerek transfer edilmesi ile taze embriyo transferine yakın başarı şansı vardır. Birçok vakada taze embriyo ile hamilelik elde edilemediği durumlarda dondurulan embriyoların tekrar kullanılması hem daha pratik hem de ucuz bir yöntemdir. Ayrıca hamilelik elde edilmişse sonradan tekrar bebek yapmak isteyen çiftler bu sayede uzun tedavilere gerek kalmadan, tekrar hayallerini gerçekleştirme olanağına sahip olurlar.
Preimplantasyon genetik tanı(PGD)
Tekrarlayan tüp bebek tedavilerinde başarısılığıkta rol oynayan en önemli faktörlerden biri de embriyolardaki kromozom bozukluklarıdır. PGD ile embriyolardan anne rahmine verilmeden önce alınan bir veya 2 hücrelerin genetik incelenmesi ile sağlıklı olanlar tespit edilip transferi gerçekleştirildiğinde hamilelik şansının arttığı bilinen bilimsel bir gerçektir. Ayrıca bu yöntemle ailesel genetik hastalıklar da ekarte edilerek sağlıklı birbebeğin dünyaya gelmeside önemli rol oynamaktadır.
Tomurcuklanma(Assisted Hatching)
Günümüzde lazer teknolojisi kullanılarak kolaylıkla uygulanabilen bu yöntemde embriyoların zarları inceltilerek rahim iç zarına tutunmaları kolaylaştırılmaktadır. Tomurcuklanma işlemi embriyo transferi öncesi uygulanmakta olan bir yöntem olup, eskiden sadece ileri yaş ve tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında uygulanırken, günümüzde neredeyse rutin olarak başarıyı arttırmak için kullnalımaktadır.
Blastokist Transferi
Günümüzde embriyoların rahim içine transferi 2 veya 3 günlerde gerçekleştirilmektedir. Blastokist ise 5 ve 6 günlerde laboratuvarda bekletilen embriyolardan elde edilir. Blastokistin embriyolara göre rahim zarına tutunma şansı yüksek olduğundan tekrarlayan başarısız tüp bebek tedavisi geçiren çiftler için alternatif biryöntem olarak kullanılabilmektedir.
Laparoskopi ile Tüplerin Çıkarılması
Enfeksyon sonucunda uçları tıkanan rahim kanallarında biriken sıvı zaman zaman rahim iç zarına salınmakta ve bu sıvının embriyoların tutunmalarını zorlaştırdığı bilinen bir gerçektir. Böyle bir bulgunun ultrasonografi ile saptanması çok kolaydır ve tüp bebek tedavisi öncesi laparoskopi ile bu kanalların çıkarılması başarıyı arttırmaktadır.
Mikroskopik TESE (Mikro TESE)
Özellikle menide sperm hücresi olmayan erkeklerde sperm elde etmek için kullanılan TESE veya TESA gibi klasik işlemlerde sperm bulma şansı % 30-40 civarında iken mikroskop eşliğinde yapılan sperm arama işlemi olan Mikro TESE ‘de sperm bulma şansı % 60 – 70’lere yükselmektedir.
Yumurta Hücrelerinin Laboratuvarda Olgunlaştırılması İn Vitro Matürasyon(IVM)
İn vitro matürasyon olarak bilinen bu yöntem özellikle son yıllarda sıkça gündeme gelmeye başlamıştır. Prensip olarak yumurtlama tedavisinde kullanılan ilaçları kullanmadan yumurtalıklarda bulunan küçük ve olgunlaşmamış yumurta hücrelerinin elde edilerek laboratuvarda olgunlaştırılmasıdır. Laboratuvarda özel sıvılarda 24 ile 48 saat kadar bekletilen yumurta hücreleri daha sonra sperm ile mikroenjeksyon yapılır ve gelişen embryolar rahim içine verilir. Polikistik over adı verilen ve yumurtlama tedavisi ile aşırı gelişme gösteren ve aşırı uyarılma(OHSS) adı verilen bir duruma neden olan kadınlarda bu yöntem oldukça faydalıdır. Ayrıca ilaçlara az cevap veren vakalarda da olgunlaşmamış yumurtaları dışarı alarak laboratuvar ortamında geliştirmek başarıyı getirebilmektedir. Günümüzde bu teknoloji ülkemizde de yaygınlaşarak kullanılmaya başlanmıştır.