Anne karnında bebeğin sağlığını hem aile hem de doğum hekimi merak eder. Bu merak bebeğin doğumu, ilk viyaklaması ve yeni doğan uzmanının muayenesi tamamlanıncaya kadar devam eder. Biz doğum hekimleri yıllardır bu işi yapıyor olsak da doğum zamanı geldiğinde kimseye belli etmesek de bebeğin çıkışı ve ilk ağlamasına kadar ciddi bir stres yaşarız. Doğum vaginal yoldan da olsa, sezaryen de olsa doğum odasını bebek çıkmadan önce garip bir sessizlik kaplar. Doğum uzmanının yüzündeki gizli stres son ana kadar pik yapar. Tüm adaleler gerilir. Bebeğin ciyaklaması sessizlikte yankılanır. Tüm ekip tuttuğu nefesi bir anda verir ve gerginliğin yerini bayram havası kaplar. Sonrasında yapılan işlemler daha rutindir ve neşe içinde geçer. Dışarıda bekleyen aile fertleri de bebeğin kapıdan çıkması ile kutlamalara başlar.
Bebeğin sıkıntılı doğduğu durumlarda stres katsayısı katlanır. Erken doğumlarda veya bebeğin anne karnında sıkıntılı olduğu önceden tespit edilen durumlarda, ilk çıkışta bebek iyi olsa bile gerginlik ancak yeni doğan uzmanının verdiği iyi haber ile sona erer.
Anne karnında bulunan bebeğin yaptığımız testler sonucunda sıkıntıda olduğunu gösteren bulgular varsa doğumun zamanlaması çok önemlidir. Karar vermede ne erken davranma ne de geç kalmak gerekir. Diğer önemli bir konu ise bebeğin dünyaya geleceği hastanedir. Sorunlar bekleniyorsa, bebeğin bakılacağı ünitenin ekipman ve tecrübeli hekimlerden oluşması çok önemlidir.
Rutin hamilelik takiplerinde bebeğin gelişimi ve bununla paralel giden parametreler iyi ise hamilelik sorunsuzdur. Bazen her şey iyi gidiyorken bazı küçük değişiklikler bile alarm olmamızı gerektirir. Genelde 6 aydan sonra bebeğin kilo olması yavaşlamışsa, gelişme eğrisinde gelişme duraklaması, beraberinde veya sonradan ortaya çıkan sıvısında azalma gibi durumlarda bebeği yakın takibe alır sebebini araştırırız. Annedeki hipertansiyon, diyabet gibi problemler zaten önceden tespit edildiyse, bebekte sorun olabilme ihtimaline karşın yakın takip zaten yapılmaktadır.
BEBEĞİN HAREKETLERİ ÇOK ÖNEMLİ
Bebeğin iyi olup olmadığını araştıran testler (fetal wellbeing test) ultrasonografi, NST ve dopplerdir. Teknoloji çok gelişmiş olsa da halen elimizde bunlar var. NST veya nonstress test, kardiyotokograf adı verilen bir araçla yapılmakta ve bebeğin kalp ritmindeki değişiklikleri EKG gibi kaydetmektedir. Renkli doppler kordon damarı, beyin ve böbrek damarları gibi bebeğe ait damarların değerlendirilmesinde kullanılır. Ultrasonografi ise hem bebeğin gelişimini takipte, amnios sıvı miktarı ve bebeğin sağlığını gösteren birçok parametreyi içeren Fetal Biyofizik Profil değerlendirilmesinde kullanılmaktadır.
Bu incelemeler klinikte kullandığımız testlerdir. Oysa anne adayı doktora son aylarda 2–3 haftada ve en sık haftada bir defa gitmektedir. Evde bebeğin iyi olup olmadığını takip için en önemli test bebek hareketleridir. 6 aydan sonra bir gün içinde asgari 10 defa bebek hareketi hissetmesi bebeğin iyi olduğunu gösterebilmektedir. Aslında bebek daha çok hareket etmesine rağmen anne bunların ancak üçte birini hissedebilmektedir. Benim tecrübeme göre ise sayıdan çok annenin genel olarak bebek hareketlerinde azalma olduğunu ifade etmesi dikkate değerdir. Bebek hareketlerini az hissettiğini bildiren anne adayının mutlaka değerlendirilmesi gerekir. Her zaman bebek sıkıntıda olmayabilir. Anneye ait sebepler de buna sebep olabilir. Annenin yorgun olması, stresli olması, uzun süre aç kalması, uykusuz olması bebek hareketlerini az hissetmesine nedendir. Ayrıca erken rahim ağrılarının olması hareketlerin azalmasına neden olabilmektedir. Bebek hareketlerinin azaldığını söyleyen annede öncelikle anormal durumlar araştırılmaktadır. Bebeğin yeterli kilo alıp almadığı, amnios sıvısının yeterli olup olmadığı ve NST ile dopplerde sorun olup olmadığı araştırılır. Kanama varsa veya karnın kasılı kalıp gevşememesi hallerinde de bebek hareketi olmaz ve dekolman denen durum olabilir. Tanısı ve hemen müdahale edilmesi hayat kurtarıcı olmaktadır. Tanının gecikmesi hem bebeğin hem de annenin hayatını tehlikeye atabilmektedir. Burada bakılacak olan en önemli parametrelerden biri de annenin tansiyonudur. Tansiyonun yükselmesi bazen sadece bebek hareketlerinin azalması ile bile kendini belli edebilir.
Kısacası bebek büyüdükçe takipteki titizlik de artmaktadır. Yüksek risk taşıyan hamileliklerde yukarıda bahsedilen testler haftalık kontrollerde yapılmalı ve bu haftalık takipler 6 aydan itibaren başlayıp doğuma kadar devam etmelidir. Yüksek risk olmasa bile 8 aydan sonra kontroller sıklaştırılmalı ve haftalık kontroller yapılmalıdır.