Anne Karnındaki Bebekte Gelişme Duraklaması

Bebeğin anne karnındaki gelişimi hep merak edilen bir durumdur çünkü genelde bebeğin sağlığını da yansıtan bir göstergedir. İlk 3 ayda meydana gelen gelişme eksikliği bebeğin kayıp riskini arttırmaktadır. İkinci 3 ayda, yani 5–6 aylarda baş gösteren gelişme geriliği ise ağır kromozom anomalileri ile birlikte olabilmektedir. Sıkça görülen gelişme duraklaması ise başta anneye ait damarsal sebeplere bağlıdır ve genelde 26 haftadan sonra kendini belli etmeye başlamaktadır. Asıl bugünkü konu da son aylarda meydana gelen gelişme duraklamasıdır. Doğduklarında da onlara yaşına göre küçük bebek (SGA=small for gestational age ) adı verilmektedir.

Gelişme duraklaması olarak değerlendirilen bebeklerin yaklaşık % 40’ında anneye ait hastalıklar söz konusudur. Bu hastalıklar:

  • Kronik hipertansiyon
  • Gebelik hipertansiyonu
  • Annede oksijen yetersizliğine neden olan kalp hastalıkları
  • Protein eksikliği
  • Hemoglobin hastalıkları ve anemiler
  • Sigara içiciliği
  • Madde bağımlılıkları
  • Kronik alkol alımı
  • Rahimdeki doğuştan şekil bozukluklarıdır.  

Ayrıca plasenta ile ilgili sorunlar, ikiz gebeliklerde birinden diğerine anormal damar bağlantısı ve kordonun anormal yerleşimi sebep olarak gösterilebilir. Tüm bu problemlerde bebeğe taşınan oksijen azalmakta ve bebeğin gelişimi yavaşlamaktadır.

Gelişme duraklaması olarak değerlendirilen bebeklerin % 40’ı ise aslında ailesel olarak küçük bebeklerdir. Küçük olmalarına rağmen sağlıklıdır ve yanlış değerlendirme ile bazen erkenden doğurtulabilirler. Geri kalan % 20’sinde ise bebeğin hayatla bağdaşmayan kromozom ve diğer anomalileri oluşturmaktadır. Bu grupta önemli olan erken tanıdır. Çünkü bebeklerin maalesef yaşama şansları yoktur.

26.HAFTADAN SONRA?

Gelişme duraklamasını saptayan en önemli yöntem ultrasonografidir. Düzenli takipte olan anne adayının takibinde bebeğin gelişme parametrelerinde istenen sürede beklenen gelişme olmuyorsa gelişme duraklamasından şüphelenilir.

Tüm gelişme duraklaması olan bebekler genelde 26 haftaya kadar normal ağırlıktaki bebekler gibi gelişir. Bu haftalardan sonra özellikle karın çevresi gelişmesi duraklar. Bunun yanında baş çevresi ve uzun kemiklerin gelişimi devam eder. Tanı konulduktan sonra en önemli amaç bebeğin mümkün olan en uzun süre anne karnında kalmasını sağlamak ve sıkıntıda olduğu anlaşıldığı anda da bebek yoğun bakım şartlarının iyi olduğu bir hastanede doğumunu gerçekleştirmektir. Doğum şekli ise tartışılmaz sezaryen olmalıdır.

Gelişme duraklaması olan bebeklerin takibi sık aralıklarla yapılmaktadır. Ultrasonografi ile biyofizik profil, NST ve doppler ile bebeğin sağlığı izlenmektedir. Bulgular bebeğin iyi olduğunu gösteriyorsa 3 gün ve bazen haftalık aralıklarla izlenmektedir. Bebeğin sıvısında azalma, dopplerde kordon kanı akımındaki bozulmalar ve NST’ deki bulgular bebeğin doğumuna karar verdirmektedir. Önemli olan konu doğum zamanlamasının doğru yapılmasıdır. Erken doğurtulması gelişme duraklaması olan bebeğin sorunlarına prematürite sorunlarını da ilave ederken, geç kalındığında bebekte kalıcı hasarlara neden olan problemler görülebilmektedir.

BEBEK İÇERİDE RAHAT MI?

Kısacası anne karnındaki bebeği izlerken biz hekimler bebeğe “içerde rahat mısın” sorusunu sorarız ve “rahatım” dediği sürece onun anne karnında kalmasına izin veririz. Fakat “ rahat değilim” cevabını aldığımız anda onu dış dünyaya çıkarmamız gerekmektedir. Tekrar vurgulamak gerekirse gelişme duraklaması olan bebekler sonradan kolay toparlanan ve ileri yaşamlarında da girişken insanlardır. Yeter ki biz onları erken tanıyalım ve uygun zamanda uygun şartlarda dünyaya getirelim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir