Hamilelik dönemi uzun bir dönemdir. Bazen çok rahat ve şikayetsiz olabiliyorken, bazen de 9 ay boyunca bitmeyen tedirginlik ve problemlerle geçer. Sonunda sağlıklı bir bebeğin dünyaya gelişi çekilen çileleri unuttursa da bir sonraki bebek için karar vermede aile tereddüt yaşayabilmektedir.
Hamilelikte görülen birçok sorunun en tedirgin edici olanı kanamalardır. Daha ilk günlerden doğuma kadar değişik nedenlerle vajinal kanama olabilir. Sebepleri değişik olsa da her seferinde bebeği kaybetme korkusu tüm aileyi alarma geçirmektedir.
Öncelikle kanamanın tarifini çok iyi yapmamız gerekir. Bazen panikle kanama diye tarif edilen şeyin aslında bir akıntı olduğunu sıklıkla gözlemleriz. Kanama kırmızı, birkaç damladan fazla ve devamlı olması anlamlıdır. Koyu kahve rengi, pembe akıntıları kanama grubuna almamamız gerekir.
Henüz birkaç gün gecikmeyle birlikte gebelik testinin pozitifleştiği dönemlerde meydana gelen kanamalar hamileliğin sonlanması ile sonuçlanabilmektedir. Ama bu kanama sadece küçük lekeler tarzında ise henüz hücre yumağı olan bebeğin anne rahmine yerleşirken veya rahim hareketleri sonucu olan rahim ağzı salgısı olabilir. Eğer kanama adet kanaması miktarında değilse büyük olasılıkla gebelik devam etmektedir. Burada hemen ilaçlara sarılmamak gerekir. Sabırlı olmalı ve ultrasonla görülebilecek zamanı beklemek gerekir. Beklenen adet zamanını yaklaşık 1 hafta geçtikten sonra ultrasonografi ile gebelik kesesi görülemezse o zaman kanda gebelik testi ile kontrol gerekir.
Hamileliğin ilk 3 ayında görülen kanamalarda kontrol gerekir. Yapılan kontrolde bebek canlı ise ve halen kanama devam ediyorsa düşük tehdidi olarak adlandırılır ve tedavisi gerekir. Sıklıkla kanamanın nedeni rahim adelesinin kasılması sonucu meydana gelir. Plasenta oluşurken rahim kanalına yakın veya üzerinde ise tekrarlayabilir. Tedavi olarak verilen progesteron ilacı rahim adalesini sakinleştirerek kanamanın azalmasına yardımcı olur. İlk 3 ayda kanama tedavisinin gerekliliği bazen tartışmalı olabiliyor. Zira eğer bebek başta bozuk oluştuysa progesteron vererek aslında meydana gelecek olan düşüğü bir türlü engellemiş olabiliriz. Bu nedenle progesteron desteği alırken birinci koşul rahmin içinde bebeğin görünümünün sağlıklı olmasıdır.
İlk 3 ayda görülen kanamalar o kadar fazla olur ki anne adayı elinde bavulu hastaneye “düşük yaptım” diye gelir. Ultrasonografi ile bakıldığında bebeğin kalbi atıyorsa ve kanama azalmışsa tedavi sonrası günlük yaşantısına devam edebilir. İlk 3 ay atlatıldıktan sonra kanamalar da azalır.Teorik olarak düşük riski de azalmış olur.
İkinci 3 ayda görülen vajinal kanamalar daha az miktardadır ve burada net olarak karar verilmesi gereken şey gerçek kanama mı yoksa rahim ağzının açılması kanamasıdır. Özellikle rahim ağzı yetmezliği durumlarında hafif kanama meydana gelir. Bu durumda kısa sürede hastaneye gitmekte fayda var. Yapılan muayene ve ultrasonografi ile rahim kanalının uzunluğu ve açıklığı değerlendirilir. Rahim ağzı yetmezliğinde rahim kanalı uzunluğu kısalır ve kısmen açıldığı durumlarda gerekirse hamileliğin devam için rahim ağzına “cerclage” adı verilen dikiş yapılması hayat kurtarıcı olabilir. Eğer kanama ile birlikte su kesesinin patladığı saptanırsa maalesef hamileliğin devamı tehlike altındadır ve kayıp yaşama olasılığı yüksektir.
İkinci 3 ayda yani 5-6 aylarda vajinal kanama çok fazla ise plasentanın rahim kanalını örttüğü durum olabilir. Bu durumda kanama çok fazla olur ama rahim kanalı kapalı ise yatak istirahati ve uygun tedavi ile kanama genelde durabilir. Rahim büyüdükçe de plasenta rahim kanalından uzaklaşarak problem de ortadan kalkabilir.
Son 3 ay kanamalarının başlıca iki nedeni vardır. “Plasenta previa ve dekolman plasenta “ adı verilen durumlar. Plasenta previa , plasentanın rahim ağzını kısmen veya tamamen kapatıığı durumlardır. Rahim kasılması ile plasenta rahim duvarına yapıştığı yerden ayrılır ve burada başlayan kanama dışarı akarak vajinal kanama şeklinde kendini gösterir. Dekolman plasenta adı verilen durumda ise her zaman nedeni belli olmaz. Mekanizma olarak plasenta kısmen veya tamamı rahim duvarına yapıştığı yerden ayrılarak kanam meydana gelir. Vajinal kanama geç olarak görülebilir. Genellikle plasenta previa kanaması kırmızı ve taze iken dekolman kanaması daha koyu renktedir. Dekolmanın diğer bir bulgusu dinmeyen rahim kasılması ve şiddetli karın ağrısıdır. Nadiren bebeğin göbek kordonunun damarlarının anormal gelişimi ve plasenta damarlarının rahim kanalına yakın bulunması ile de kanamalar olabilir.
Son 3 ay kanamalarının en önemli özelliği rahimdeki bebeği artık yaşayabilecek büyüklükte olmasıdır. Bu nedenle son 3 ayınızda vajinal kanama yaşıyorsanız hemen doktorunuzla iletişime geçip hastaneye gitmelisiniz. Sebebe yönelik tedavi yapılsa bile doğum ihtimalini bilmelisiniz. Eğer bebeğiniz prematüre ise doğum yapacağınız hastanede yoğun bakım ünitesi olduğunu da teyit etmenizi öneririm.
Bu kadar korkulu rüyalardan sonra vaktine yakın meydana gelen hafif – orta derecede kanamaların başlıca nedeni doğum sancılarıdır. Bu durumda doğum çantanız ile hastaneye başvurmalısınız.
Sağlıklı Günler Dileği ile ,