Hamilelik kadınların hayatında tam bir değişim süreci yaşatıyor. Erkeklerin askerlik hikâyeleri gibi kadınların da doğum hikâyeleri bitmiyor. 40 haftalık süre boyunca her kadının hamileliğini farklı yaşıyor. Kadın hamile olduğu andan son ana kadar vücudunda inanılmaz bir deneyim yaşıyor. Bu deneyimin tüm anne adayları için keyifli geçmesi hepimizin dileği. Ne yazık ki hamilelik boyunca yaşanan sosyal hareketlilik, stres vb nedenlerle hamilelik sürecinde anne ve bebeğin sağlığını etkileyebilecek durumlar söz konusu olabiliyor.
Hamilelik sürecinde kadınlarda ortaya çıkan “Tansiyon Yüksekliği” bazen anne ve bebeğin sağlığını etkileyecek sonuçlara neden olabiliyor. Hamilelikte meydana gelen tansiyon yükselmesi genellikle 5 aydan sonra baş gösterebiliyor. Bu durum hem anne hem de bebeğin sağlığını etkileyecek sonuçlar doğurabileceğini belirtmek isterim.
Hamilelikte yüksek tansiyonun sebebi bilinmemesine karsın doğumun gerçekleşmesi ile yani bebeğin ve plasentanın çıkısı ile süratli bir şekilde geriliyor. Preeklampsi olarak da adlandırılan bu durumun bazen hafif düzeyde olabildiğini bazen de ilerleyen aylarda ağırlaşarak annenin bilinç kaybına ve istemsiz kasılmalarla sara nöbetlerine benzer krizlerin geçirilmesine neden olabiliyor.
Preeklampsi diye de bilinen belirtiler vücutta su toplanması yani ödemle birlikte yüksek tansiyon olarak saptanıyor. Fakat sadece tansiyonun yükseldiği durumlar da tek basına görülebiliyor. Hafif vakalarda bebek ya etkilenmez veya hafif düzeyde gelişme duraklaması görülüyor. Gelişmedeki duraklama da 8 aydan sonra daha belirgin hale geliyor. Hafif vakalarda genelde vaktinde doğum gerçekleşiyor. Ağır vakalarda ise 6 aydan sonra gelişme yavaşlıyor ve bebeğin sağlığı bozulduğundan erken doğum meydana geliyor. Ağır hamilelik hipertansiyon vakalarında doğumun gerçekleştirileceği hastane önem kazanıyor. Çünkü erken doğan bebeğin bakılabileceği bebek yoğun bakımının iyi olan hastane ve yeni doğan ekibi gerekiyor. Doğumla birlikte annenin de özellikle ilk 48 saat titizlikle izlenmesi gerekiyor. Doğumdan sonra sıklıkla görülen ve göz ardı edilen olay, doğum sonrası görülen ani nöbetler yani eklampsi.
Hamilelikte meydana gelen tansiyon yükselmesi yıllardır riski hamilelikle uğrasan bilim adamları tarafından araştırılmasına rağmen halen kesin sebebi bilinmiyor. Bununla birlikte bazı çalışmalar belirli testlerle preeklampsinin tahmin edilebileceğini ileri sürüyor. En yaygın kullanılan test hamileliğin 6 ayında yapılan rahim damarları doppleri. Hamileliğin basından itibaren rahim damarları etrafı incelmeye başlıyor ve çapı genişliyor. Eğer 26 haftada bu değişim sağlanmamışsa bunu renkli doppler ile izlemek mümkün. Hamileliğin ileri dönemlerinde hamilelik hipertansiyonu ve bebekte gelişme duraklaması olabilir. Bu nedenle düşük doz aspirin kullanımı birçok preeklampsi vakasını engellenmekte veya daha hafif geçmesine yardımcı olmaktadır. Renkli dopplerin en iyi yani Türkiye’de çok yaygın kullanılması, yapılan incelemenin kısa sürmesi ve anne adaylarına ek bir maliyet getirmemesidir.
Hamilelikte saptanan preeklampsinin, yüksek riskli hamilelik uzmanları tarafından izlenmesi gerekiyor. Hem anne hem de bebeğin yakından izlenmesi isin püf noktasını oluşturuyor.