Ultrasonografi teknolojisinin gebelik takibinde kullanıma girmesiyle daha sık görülen bir durum olan ikiz bebeklerden birinin anne rahminde ölmesi ilk haftalardan gebeliğin sonuna kadar görülebilen bir durumdur. Özellikle yumurtlama tedavileri ve tüp bebek gibi yardımla üreme teknikleri ile birlikte gebelikler çok erken haftalarda takibe alındığından sıklıkla günlük pratiğimizde de ikiz veya daha fazla sayıda olan bebeklerden birinin veya birkaçının kaybolduğunu saptayabiliyoruz. Ayrıca yardımla üreme tekniklerinde çoğul gebeliklerde miada kadar gebeliğin ulaşabilmesi için bir bebeğin hekimler tarafından kalbini durdurmakkullanılan bir tekniktir. Bazen ikiz bebeklerden birinde görülen anomali nedeniyle de problemli olan bebek aynı şekilde sonlandırılabiliyor buna selektif fetal redüksiyon adı verilmektedir.
İkiz bebeklerden birinin kaybedilmesi ikiz gebeliklerin yaklaşık % 21-30’ unda görülebilmektedir. Yardımla üreme teknikleri ile tekiz bebek doğum yapan kadınların aslında gebeliğin başında yaklaşık % 15’inin ikiz gebelik olduğu yapılan araştırmalarda tespit edilmiştir.
Tek yumurta ikizleri ve çift yumurta ikizlerinde de meydana gelebilen bu durum nedeniyle sıklıkla hiçbir sorun olmazken, özellikle tek yumurta ikizlerinde 2’ci üç aydan sona bir bebeğin anne rahminde ölmesi diğer ikiz bebekte serebral palsy adı verilen beyinde ciddi sonuçlara neden olabilmektedir.
Anne rahminde ölen ikiz eşin yapılan kromozom çalışmalarında aslında ağır kromozomal problemleri taşıdığı bildirilmektedir.
İlk 3 ayda özellikle erken haftalarda meydana gelen ölümde gebelik kesesi ve bebek tamamen kaybolmakta ve doğumda plasentada bir leke olarak kalmaktadır. 3 aydan sonra ise bebek kenarda sıkışır, yassılaşır ve ona papiru şeklinde bebek(fetus papyraceus) adı verilir. 4-5 aydan sonra meydana gelen ikizin birinin ölümünde ise gebelik kesesi küçülür ama bebek doğuma kadar kenarda sıkışık olarak ultrasonografide izlenebilmektedir. Ailenin en çok canını acıtan da özellikle bebeklerin hareketlerinin net hissedildiği 5 aydan sonraki bebek kaybıdır. Anne adayı maalesef bir bebeğinin kaybını kabul edemez, Hatta zaman zaman kontrollerde onun da hareketlerini hissetiğini ifade eder.
İlk üç ayda ikiz bebeklerden birinin kaybedilmesi ne kadar erken devrede oluşmuşsa problem o kadar azdır. Nadiren hafif kramplar ve kanama olabilir. İlk 3 ay sonunda ikizlerden biri kaybedilmişse meydana getirdiği problemler önemli olabilir.
İkinci 3 ayda ikiz bebeklerden birinin kaybedilmesi meydana gelmişse, anne rahminde enfeksiyon kaynağı olabilir, pıhtılaşma faktörlerini tüketebilir ve ona bağlı ağır kanamalar, doğum sonrası kanamalar, ölen bebeğin doğum kanalını tıkamasıyla vaginal doğuma engel ve sezaryene sebep olabilir. Ayrıca ölen ikiz ne kadar büyükse erken doğuma neden olma olasılığı artmaktadır.
Son 3 ayda ise ikizlerden birinin kaybı sıklıkla erken doğuma neden olabilmektedir.
Özellikle ikinci 3 aydan sonra ve özellikle tek yumurta ikizlerinde ikiz bebeklerden birinin kaybedilmesi hayatta olan ikizde serebral palcy adı verilen beyin fonksiyonlarında sorunlarla kendini gösterebilir. Ayrıca ciltte beslenme bozukluklarına bağlı nekroz adı verilen derinin ölü alanları görülebilmektedir.
İkiz bebeklerden birinin kaybedildiği durumlarda özellikle çift yumurta ikizlerinde ilk 3 ayda pek sorun görülmez. İkinci 3 aydan sonra olan vakalarda ise yukarıda bahsedilen komplikasyonlar nedeniyle yakından takip edilmesi gereklidir. Kanama pıhtılaşma testleri mutlaka yapılmalı ve belirli aralıklarla takip edilmelidir. Anne rahmi içinde enfeksiyon açısından izlenmeli ve erken doğum tehdidi ihtimaline karşı gerekli tedbirler alınmalıdır. Kaybedilen ikiz eşi 5 aydan büyükse ve önde gelen bebek konumunda ise vaginal doğum için engel olabileceğinden sezaryen düşünülmelidir.
Doğum zamanında ise tüm kanama pıhtılaşma testleri tekrarlanmalı ve doğum sonrası kanama açısından anne takip edilmelidir. Erken doğum riskine karşı yoğun bakım şartlarında doğum planlanmalıdır. Sağlıklı dünyaya gelen ikiz eşin de tekiz bebeklere göre kayıp riskinin 2,5-3 kat arttığı bildirilmektedir. Bu nedenle yenidoğan bebeğin yakından izlenmesi önemlidir.
Son bir söz; ikiz bebeklerden birinin kaybedilmesi durumunda yapılan down sendromu tarama testleri ile ilgilidir. Özellikle 3’lü veya 4’lü arama testlerinde AFP hormonu anormal yüksek saptanır. Bu bulgu hem down sendromu riskini yanlış olarak düşürür diğer tarafta AFP yüksekliği nedeniyle “Nöral Tüp Defekti “ adı verdiğimiz beyin, omurilik ve bazı diğer anomalileri açısından şüpheyi arttırır. Ayrıca ilk 3 ayda yapılan 2’li testte canlı olan ikizin ense kalınlığı normalden kalın olabilir. Bu durumlarda özellikle detaylı ultrasonografi anomali taramasında daha önem kazanmaktadır ve mutlaka yapılmasını öneriyorum.
Sağlıklı hamilelikler, sağlıklı bebekler dünyaya getirmeniz dileğiyle.