Hamilelikte Beslenme Nasıl Olmalıdır?

Hamilelik, beden ölçülerininin değiştiği, kilo artışının yaşandığı bir süreçtir. Özellikle kilo alımı kadınları hep endişelendirir. Hamilelik sonrası bu kiloların kalıcı olabileceği korkusunu hep yaşarlar. Oysa hamilelikte belli sınırlarda kilo alımı sağlıklı bir bebeğin gelişimi ile paraleldir. 

Hamilelikte anne adayının zayıf, normal kiloda veya kilolu olmasına göre alması gereken kilo değişmektedir. Zayıf olan anne adaylarının tüm hamilelik boyunca 12 ile 18 kg arası kilo alması önerilirken, normal kilodaki anne adaylarının 11,5–16 kg, kilolu anne adaylarının ise 7 ile 11,5 kg arası kilo alması önerilir. Özellikle ikinci üç ayda alınan kilolar önemlidir. Zayıf anne adaylarının haftada 0,5 kg, normal ağırlıktaki anne adaylarının 0,4 kg, kilolu olan anne adaylarının da haftada 0,3 kg alması önerilmektedir. Çoğul hamileliklerde ise hamilelik boyunca alınması gereken ağırlık 16–20 kg arasında değişmektedir.

Hamilelikte diyet pek önerilmez. Ancak gerekli olan gıdaların mutlaka alınması gerekir. Özellikle hamur işleri ve tatlılardan uzak durmak suretiyle kilo alımı kontrol edilebilir.

Hamilelikte enerji ihtiyacı yaklaşık olarak % 17 civarında arttığından, normal ağırlıktaki bir anne adayının günlük kalori ihtiyacına ilave olarak 300 kalori alması gerekmektedir. Bu ilave 300 kalori özellikle protein, vitamin ve minerallerden zengin olmalıdır.

Hamilelik beslenmesinde yiyeceklerin % 20’si protein, % 30’u yağ ve 50’si karbonhidrat içermelidir. Özellikle protein kaynağı olarak görülen kırmızı etlerin aslında bol miktarda hayvansal yağ içerdiklerini unutmamalı ve mümkün oldukça diğer protein kaynakları (beyaz et, hindi ve balık) da tüketilmelidir. Normal ağırlıktaki bir anne adayının günlük kalori ihtiyacı yaklaşık 2500 kalori olmalıdır.

Balık

Balık, içerdiği protein ve omega 3 yağları nedeniyle hamilelikte yenmesi önerilmektedir. Fakat denizlerde atık madde olarak bulunan ve ağır metallerden olan civa oldukça tehlikelidir.  Denizde yaşayan canlıların vücutlarında birikir ve yenmesi ile birlikte insan vücuduna yerleşir. Civa ve diğer ağır metaller ise vücuttan atılımı en zor olan maddelerdir. Özellikle fazla civa ihtiva eden deniz ürünleri ile birlikte bebeğe de civa geçerek bazı zararlar verebilir. Amerika’da FDA adı verilen ve ilaç ile gıda denetimi yapan kuruluşun önerilerine göre deniz ürünleri en fazla haftada 2 defa tüketilmeli, yüksek oranda civa ihtiva eden balık türlerinin tüketilmesinden kaçınılmalıdır.

Yüksek civa ihtiva eden balıklar: Köpek balığı, kılıç balığı, levrek, ton balığı

Az civa ihtiva eden balıklar: Deniz ürünlerinden istiridye, karides, somon balığı, deniztarağı, kalamar ve diğer küçük balıklardır.

Özellikle balıklar büyüdükçe vücutlarında yağ birikerek ihtiva ettikleri civa miktarı da artar. Ayrıca çiğ balıketi içeren suşi tarzındaki yiyeceklerden mutlaka kaçınılmalıdır.

Vitamin A  

Vitamin A, yağda eriyen bir vitamindir. Görme fonksiyonu için önemlidir. Aynı zamanda hücre büyümesi ve diğer dokuların gelişiminde de önemli rol oynar. Vitamin A yeşil yapraklı sebzelerde ve havuçta yeterli miktarda bulunmaktadır. Vitamin A nın günlük ihtiyacı ise 800 mcg (mikrogram)dır. Hamile olmayanlar ile hamilelikteki ihtiyaç aynıdır. Süt veren annelerin ihtiyacı ise günlük 1300 mcg civarındadır. Vitamin A ‘nın ilave destek olarak alınmasına gerek yoktur, çünkü günlük yiyeceklerden onu alabilmekteyiz. Yüksek dozda alınan Vitamin A hamilelikte bebek üzerinde teratojen olabilir. Yani anomalililere neden olabilir. Bu nedenle yüksek miktarlarda alınmaması gerekir.

Vitamin B  

Vitamin B–1,B–2,B–6 ve B12 olarak komplekslere ayrılır. Hepsi yağda eriyen vitaminlerdir. Vitamin B kompleksi hücrelerden enerji salınımında rol oynar. Aynı zamanda karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmasında etkilidirler. Vitamin B–1 süt ve tahıllarda, B–2 yeşil sebze, süt, balık, yumurta ve peynirde, B–6 sebzelerde, B12 ise hayvansal gıdalarda bol miktarda bulunur. Düzenli beslenen hamilelerde Vitamin B kompleksi yetersizliği olmaz. İlave desteğe ihtiyacı yoktur.

Vitamin C  

Vitamin C, ascorbic acid olarak da bilinir. Suda eriyen bir vitamindir. Taze meyve ve sebzelerde bulunur. Hamilelikte günlük ihtiyaç 70 mg civarındadır. Süt veren annelerin ise günlük ihtiyacı 95 mg’dır. Meyve ve sebzesi bol olan ülkemizde Vitamin C desteği vermek anlamsızdır.

Vitamin D  

Vitamin D, yağda eriyen vitamindir. Sütte bulunur. Vitamin D’nin etkili olabilmesi için güneş yani ultraviole ışığı ile vücudun teması gereklidir. Günlük ihtiyaç hamilelikte 400 IU kadardır. Süt ve ürünlerini Türk diyetinde her öğünde tüketebildiğimize göre ilave desteğe ihtiyaç yoktur.

Vitamin E  

Vitamin E, yağda eriyen bir vitamin olup önemli bir antioksidandır. Hayvansal protein ve yağlarda bol miktarda bulunur. Hamilelikte günlük ihtiyaç 10 mg civarındadır. Vitamin E düzenli beslenen kişilerde yetersizliği görülmez ve ilave olarak alınması gereksizdir.

Vitamin K  

Vitamin K, yağda eriyen bir vitamindir ve pıhtılaşma faktörlerinin üretiminde önemli rol oynar. Yeşil yapraklı sebzeler ve yumurtada bulunur. Anneden bebeğe geçen Vitamin K yeterli değildir. Bu nedenle yeni doğan bebeğe Vitamin K enjeksiyonu gerekebilir.

FoliK ASİD  

Folik asid, suda eriyen bir B kompleks vitaminidir. DNA üretiminde ve hücre bölünmesinde önemli rol oynar. Kuru baklagiller, yeşil sebzelerde bol miktarda bulunur. Yetersizliği anemi ve bebekte nöral tüp defektlerine neden olur. Hamilelikte günlük ihtiyacı 0,4 mg’dır. Günlük diyette alınan folik asidin yetersiz olabileceği belirtilmekte ve bu nedenle hamilelik planlayan anne adaylarının ilave destek olarak bu vitamini alması önerilmektedir. Daha önceden nöral tüp defekti olan bebeği olan anne adaylarına ise günlük 4 mg folik asit alması önerilmektedir. Son zamanlarda folik asidin etkisini güçlendiren çinko ile birlikte alınması da önerilmektedir.

Demir  

Demir alyuvarların içerdiği hemoglobin üretiminde gerekli olan bir mineraldir. Hayvansal protein, kuru baklagillerde bol miktarda bulunmaktadır. Hamilelikte kan hücre yapımı arttığından günlük 30 mg demir desteği gereklidir. Demirin emilimi vitamin C ile artmaktadır. Ülkemizde zaten yaygın olan demir eksikliği anemisi nedeniyle hamilelik başında yapılacak olan kan sayımı ile kansızlık saptanmışsa ilk 6 ayda yüksek dozda demir desteği ile kan sayımı yeterli düzeylere ulaştırılmalıdır. Zira demir eksikliği anemisi olan annelerin bebeklerinde gelişme duraklaması ve buna bağlı sorunlar sıklıkla görülebilmektedir.

Kalsiyum  

Kemiğin ana komponanti olan kalsiyum, hamilelikte bebeğin dokularının oluşumunda önemli rol oynar. Özellikle son 3 ayda daha da önem kazanmaktadır. Hamileler ve süt veren annelerin günlük kalsiyum ihtiyacı 1000 mg civarındadır. Hamilelikteki hormonal değişim ve artan emilim, düzenli diyetlerde ilave kalsiyuma ihtiyaç kalmaz. Yeşil yapraklı sebzelerde, lahanada, şalgamda, süt ve ürünlerinde bol miktarda kalsiyum bulunur.

Vejetaryen Anne Adayları 

Vejetaryen olan kişiler her gün daha da artmaktadır. Bu grup hayvansal gıdaları almadığından özellikle Vitamin D ve B–12 eksikliği ile karşı karşıya kalırlar. Aynı zamanda yağ açısından da zayıf olan vejetaryenler enerji ihtiyacını da zor karşılamaktadırlar. Hamilelikte günlük 400 IU Vitamin D ve 2 mcg B–12 ilave desteğe ihtiyaç duyarlar. Ayrıca hamilelikte artan enerji ihtiyacını mutlaka göz önünde bulundurmalıdırlar.

Hamilelikte beslenme önemli bir konudur fakat bazen de bu konu abartılı olarak karşımıza çıkmaktadır. Düzenli beslenen bir anne adayının aslında ihtiyacı olan tüm vitaminleri alabildiğini bilmeliyiz. Tek sorun bazı vitaminlerin hamilelikte meydana gelen barsak yüzeyi ödemi nedeniyle yeterli emilememesidir. Bu nedenle günde bir tablet olan hamilelik multivitamini alınması faydalı olacaktır. Demir ise ülkemizde her kesimden anne adayları için gerekli  mineraldir. Batılı ülkelere göre demir eksikliği çok yaygın olduğundan hamilelikte demir rutin olarak alınmalı, eğer derin bir kansızlık varsa sadece destek olarak değil, tedavi edici dozlarda alınmalıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir